Hizmet Tespiti Davaları

Hizmet tespiti davası, sigortasız çalışmanın tespiti için işçi tarafından işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan bir davadır.

  • 18/06/2020

Hizmet tespiti davası, sigortasız çalışmanın tespiti için işçi tarafından işveren ve Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan bir davadır. Bu davayı işçi ölmüş ise hak sahipleri de açabilir ve bu davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Hizmet tespiti davaları kamu düzenine ilişkin davalardır. İş Mahkemelerinde görülen davalar basit yargılama usulüne tabi iken hizmet tespiti davaları özel bir duyarlılıkla görülür ve resen araştırma ilkesi geçerlidir. Biçimsellikten uzak ve kısa sürede çözümlenen bir yargılama hedeflenir. Bu sayede emeğiyle geçinmek zorunda olan işçinin haklarının korunması hızlı ve kolay olur. Ancak uygulamada hizmet tespiti davalarının dokuz/on yıl sürdüğü görülmektedir. Anayasa Mahkemesi yakın tarihte, hizmet tespit davası dokuz yıl süren bir işçinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiş ve işçi lehine 19.450,00 TL tazminat ödenmesine karar vermiştir. Hizmet tespiti davalarında çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir. Çalışmanın varlığını ispat edecek herkes tanık olarak gösterilebilir ancak Yargıtay’ ın özellikle bordro tanıklarının dinlenmesini aradığını ve bu bordro tanıklarının ifadeleri yanında komşu iş yeri tanıklarının da dinlenmesini aradığını belirtelim. Bununla birlikte tanık beyanlarını destekleyecek, işçinin iş yerinde çalıştığını gösteren her türlü yazılı belge ve evrak da mahkemeye delil olarak sunulmalıdır. Tabi bu belgelerin sonradan düzenlenebilir nitelikte olup olmaması mahkeme kararında etkili olacaktır.